A Milli Takımlar teknik direktörü Fatih Terim yine iddiasını ortaya koydu! İspanya yenilgilerini yorumlayan ve "Biz utanılacak bir şey yapmadık, övünülecek bir şey yaptık" diyen deneyimli teknik adam, "12 puan var, bunları alacağız. Son saniyeye kadar da kovalayacağız" ifadelerini kullandı...
Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, Dünya Kupası grup elemelerinde geride 12 puan kaldığını, bu puanları alarak gruptan çıkmak için sonuna kadar mücadele edeceklerini söyledi.
Fatih Terim, Okan Üniversitesi'nde düzenlenen; Lig TV Genel Müdürü Şansal Büyüka, Gaziantepspor Kulübü eski başkanı Celal Doğan ile spor yorumcusu Rıdvan Dilmen'in de katıldığı ''Dünya futbolundaki gelişmeler'' konulu panelde yaptığı konuşmada, ''Karşınıza İspanya'yı yenmiş bir takımın teknik direktörü olarak çıkmak isterdim. Çok yaklaşmıştık, ama olmadı'' dedi.
''Nasıl olmadığını gördük'' diyen Terim, ''İspanya'yı yenemedik diye yerden yere vuruluyoruz. Bu büyük bir aşama. Dünya sıralamasında bir numara, son Avrupa şampiyonu, ama biz bunu yenemedik diye ben ve oyuncularım doğrular ve yalanlarla yerden yere vurulduk. Biz utanılacak bir şey yapmadık, övünülecek bir şey yaptık'' şeklinde konuştu.
Dünya Kupası grup elemelerinde geride 12 puan kaldığını belirten Terim, ''12 puan var, bunları alacağız. Son saniyeye kadar da kovalayacağız. Bundan da kimsenin şüphesi olmasın'' dedi.
Fatih Terim, bir öğrencinin Kocaelisporlu Taner Gülleri'yi milli takıma alıp almayacağı sorusuna, ''Küme düşmeye aday bir takımda attığı gol sayısı küçümsenir gibi değil. 2. Lig'de de takip ederdim. İlerleyen zamanlarda olabilir. Ama bu maç için olmadı. Devam etsin, takip ediyoruz. Başarısını önemsiyorum ve ciddi olarak da takip ediyoruz'' diye yanıt verdi.
-''FUTBOL ARTIK BİR HOBİ DEĞİL''-
Futbolun artık bir hobi olmadığını anlatan Terim, ''Futbol, ciddi bir iş kolu, bir meslek. Futbol teknik, idari ve ekonomik olarak özünde 3 parçaya bölünmek zorundadır. Bunların hepsini de bu konuda uzman olanlar halledebilir'' dedi.
İngiltere'de en önemli transferlerin genel müdürler olduğunu kaydeden Terim, ''Abramovich, Chelsea'yi aldığında ilk işi Manchester'ın üst düzey yöneticisini transfer etmek oldu. Avrupa ile bizim işleyişimiz biraz farklı'' şeklinde konuştu.
Dünyada hiçbir milli takım teknik direktörünün maçlar dışında federasyona gitmediğini, kendisinin sabah saat 09.00'dan, akşam 21.00'e kadar federasyonda olduğunu belirten Terim, şöyle devam etti:
''Bir tek Türk futbol federasyonunda bu değişiktir. Ben geldiğime göre bütün arkadaşlarım da gelirler. Orada yaptığımız en önemli şey üretmektir. Bilgisi olup fikri olanlardanız biz, üretiyoruz orada. Futbolun geleceği, gençler, dünya futbolunda ne yapabiliriz konusunda çalışıyoruz.''
-''TEKNİK ADAMLIK ZORLAŞTI''-
Fatih Terim, teknik adamlık ve yöneticiliğin son dönemlerde zorlaştığını ifade ederek, şunları söyledi:
''Farklı olmak gerek, bu da çok kolay değil. Herkesin aynı ilmi, aynı araştırmayı yaptığı ve bilgilere kolay ulaşabildiği yerde farklı olmak çok zordur. Aynı şeyleri tekrar edip farklı sonuç bekleyemezsiniz. Bu ortamda farklılık yaratmak zorundasınız. Futbolun geldiği nokta, stadyumlara sığmayan bir yerdedir. Futbolun etkisi sadece 90 dakika değildir. Öncesi ve sonrası vardır. 90 dakika içinde yapılan maçın doğru yere varması, başarılar elde edilmesi için müthiş bir sabır gerektiren çalışma ve emek silsilesi vardır.''
-''FUTBOLUN EN ÖNEMLİ KURALLARINDAN BİRİ SABRETMEKTİR''-
Futbolun en önemli kurallarından birinin sabretmek olduğunu vurgulayan Terim, ''Yatırım yapmazsanız karşılığını alamazsınız. Bu da uzun zamandır, sabır ister. Altyapı sorunu bizde üzerinde durulması gereken bir konudur. Çok kısa süre öncesine kadar okullarda futbol yasaktı. Böyle bir ortamda 20 milyona varan kaynağı kullanamamak gibi bir lükse sahip ülke Türkiye'dir. Son yıllarda federasyon ile Milli Eğitim Bakanlığı'nın yaptığı protokol gelişerek devam edecektir. Bu da okullardaki yetenekli futbolcuları ortaya çıkaracaktır'' şeklinde konuştu.
-OKULLARIN ÖNEMİ-
Terim, futbolun artık yerel olarak görülmeyeceğini kaydederek, ''72 milyonluk ülkemizde dışarıda oynayan 72 sporcumuz yok. Ama 4.5 milyonluk Norveç'te belki 450 sporcu var. Okullarda yetenekler tercih sebebi olmamalıdır. Spora mı yoksa okula mı devam edeceğim ikilemi olmamalı. ABD'de yetenekli öğrencilere burs verilir ve sınavları da ona göre ayarlanır. Genç milli takımlarımızda okullarla ilgili sıkıntıları yaşayan bir insan olarak bunları söylüyorum. Yeteneklerimiz çok fazla, gençlerimiz çok yetenekli, inanıyorum ki bilimi, okulları da kattığımızda başarı hanesi daha da büyüyecektir.''
-ÖĞRENCİLERİ UYARDI-
Konuşması sırasında gürültü yapan bir grup öğrenciyi uyaran Terim, ''Sabah 8'de yola çıkıp buraya geldik sizler için, ama siz dinlemiyorsunuz'' dedi.
-BÜYÜKA: '''LİGİMİZİN MAÇ YAYINLARINI YURT DIŞINA DA SATMALIYIZ''-
Şansal Büyüka ise futbolu ekonomiden ayrı tutmanın mümkün olmayacağını belirterek, kulüplerin uzman profesyonel kişiler tarafından yönetilmesinden yana olduğunu söyledi. Büyüka, ligin yayın değerinin 40 milyon dolardan 200 milyon dolara çıktığını, futbolun kalitesini artırıp, maç yayınlarını yurt dışına da satmak gerektiğini söyledi.
Galatasaray-Fenerbahçe maçlarının Türkiye'de çok önemli olduğunu anlatan Büyüka, ''Valla kimse bugüne dek kapımızı bu derbiler için çalmadı. Ligimizin maç yayınlarını yabancı ülkelere satmamız lazım, yoksa ligimizin değerini artırmak mümkün değil'' diye konuştu.
Rıdvan Dilmen de Türkiye'de futbola bakış açısının 1996 yılından itibaren değişmeye başladığını ifade etti.