Allah-u Zülcelal ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur: “Ey iman edenler! Allah'tan korkun; herkes yarına ne hazırladığına baksın.” (Haşr; 17) Allah-u Zülcelal bu ayet-i kerime ile bizlere geçmişte yaptığımız amellerin muhasebesini yapmamızı emretmektedir. İnsan en büyük düşmanının iki koltuğunun altında bulunan nefsinin olduğunu iyi bilmelidir. Nefis, kötülüğe meyilli olarak yaratılmıştır.
Nefsin görevi, insanı iyilikten uzaklaştırıp kötülüğü emretmektir. Bu yüzden kişinin en büyük görevi nefsini tezkiye edip, terbiye etmek, Allah-u Zülcelal'i ibadet etmek için kötü arzu ve emellerinden, zevki sefadan uzaklaştırmaktır. Şayet nefis, biraz ihmal edilirse azgınlaşarak, önüne geçilmez bir hale gelir. Ama durmadan onu uyarır, kınar ve nasihat ederse o zaman kötülükleri emreden 'nefsi emmare' durumundan çıkar, 'nefsi levame' yani kendini kınayan nefis durumunu alır.
İnsan ilk önce kendisini düzeltip doğru yola getirmeden başkalarına nasihat etmemelidir. Nitekim Allah-u Zülcelal İsa (Aleyhisselam)'a; "Önce nefsine, sonra başkalarına nasihat et, böyle yapmazsan benden utan." buyurmuştur.
Allah-u Zülcelal Kur'an-ı Keriminde ise şöyle buyurmaktadır; "Hatırlat, çünkü hatırlatmak mü'minlere fayda sağlar." (Zariyat; 55)