Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mir Mahmutoğulları, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı ile mücadele konusunda ciddi bir bilgilendirme kampanyası yürüteceklerini belirterek, "Türkiye haritasında bir risk grubu var. Bu risk grubu Kelkit vadisinden başlıyor Karabük'e kadar geldi. Bu taraflar bu kenelerin barınabilecekleri en güzel ekolojiyi oluşturuyorlar. Mücadelede ve bilgilendirmede yoğunluğu buralara vereceğiz. Türkiye'nin geneline bilgilendirmeye dayalı ciddi bir kampanya
başlatacağız. Biz kene ile yaşamaya mahkumuz" dedi.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mir Mahmutoğulları başkanlığında gerçekleştirilen Kırım Kongo Kanamalı Ateşliği hastalığıyla mücadele konulu toplantıya, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Nihat Tosun, Müsteşar Yardımcısı Turan Buzgan, Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşarı Hasan Sarıkaya, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sadettin Sabaz, İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü Daire Başkanı İlken Gündüzöz, Diyanet İşleri Başkanlığı Başkan Yardımcısı İzzet Er katıldı. Mahmutoğulları,
olaylar başladıktan sonra müdahale etmeleri durumunda geç kalınacağını belirterek, bu kapsamda ilgili kuruluşlar ile birlikte bir eylem planı hazırladıklarını söyledi. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı ile ilgili olarak sezon yaklaşmadan önce savaş öncesi tatbikat gibi ilgili kurumların çeşitli tedbirler aldıkları anlatan Mahmutoğulları, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın 48 ilde eğitim toplantıları yaptıklarını ifade etti. Dünyada 850 çeşit kene bulunduğunu belirten Mahmutoğulları, bunlardan 30 çeşidinin
Türkiye'de olduğunu Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı'na sebep olan kenenin bir çeşidinin Türkiye'de olduğunu söyledi. Bunun iki konak değiştiren türü olduğunu anlatan Mahmutoğulları, mücadelenin üç önemli başlık altında yürütüleceğini kaydetti. Bunlardan birisinin kenelerle mücadele olduğunu belirten Mahmutoğulları, hayvanların ilaçlanacağını, pikniğe çıkan alanların ilaçlanacağını söyledi. Esas önemli olan mücadele şeklinin korunma yoluyla mücadele etmek olduğunun altını çizen Mahmutoğulları, "En
önemli tedbirlerden bir tanesi kenenin üzerinizde var olup olmadığının kontrolünü yapmak. İlk 6 saat içerisinde kene virüsü ısırdığı canlıya geçiriyor. İnsanlarda ölümle sonuçlanacak kadar ciddi tahribat yapıyor. Korunmada yayım programı büyük önem taşıyor. Bunun içerisinde Tarım Bakanlığı ve diğer bakanlıklara görevler düşüyor. En etkin yöntem bilgilendirmedir" dedi.
Mahmutoğulları, mücadele çerçevesinde afiş, broşür ve eğitici programların da olacağını ifade etti. Tedavi yöntemi ile ilgili olarak da Sağlık Bakanlığı'nın çok ciddi çalışmalar yaptığını belirten Mahmutoğulları, "Hastalığa yakalanmış vatandaşlarımızdan serum elde etmeyi başardılar. Aşı elde edilmesi için de çok ciddi çalışma içerisindeler" şeklinde konuştu.
Dünyada kenenin tutunduğu insanlardaki ölüm oranının yüzde 35'e kadar yükseldiğini belirten Mahmutoğulları, Türkiye'de son beş yılda 3 bin 135 tane vakanın görüldüğünü ve bu vakaların içerisinde 135 tanesinin de ölümle sonuçlandığını kaydetti. Mahmutoğulları Türkiye'de görülen vakaların yüzde 45'inin çiftçilikle uğraşanlarda, yüzde 35'inin kırsal kesimlerde yaşayan ev hanımlarında, yüzde 13'ünün kırsal kesimlerde yaşayan çocuklarda yüzde 5'inin de diğer kesimlerde görüldüğünü söyledi. Mahmutoğulları,
"Kenelerin risk taşıdığı alanlar kırsal alanlar. Kırsal alanlarda güvercinlerin, bıldırcınların, kekliklerin olduğu yerlere yumurtalar bırakılıyor. Bu yumurtalar daha sonra larva haline dönüşüyor. Daha sonra aç erişkin haline geliyor. Olayların önünden gittiğiniz zaman çok ciddi sonuçlar alıyorsunuz" diye konuştu.
"KENE İLE YAŞAMAYA MAHKUMUZ"
Mahmutoğulları, daha sonra gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Bir gazetecinin bu yıl ki eylem planında alınan en önemli tedbirlerin ne olduğunu sorması üzerine Mahmutoğulları, "Aynı kuş gribinde söylediğimiz gibi. Kendi tedbirlerimizi almak zorundayız. Bunun başında koruyucu tedbirler geliyor. Bu tedbirlerle ilgili olarak giysilerin, kıyafetlerin ilaçlanması, spreylere kadar, açık yerlerin kapanmasına kadar daha açık renkli kıyafetli giyilmesine kadar akşamları eve dönüşte ciddi şekilde üstümüzde
var mı kene diye bakılması gerekiyor. Kenenin ısırdığının farkında olamıyorsunuz. Çocuklarımızın kontrolü birinci derecede önem taşıyor. Keneyi yapıştığı yerden elle tutarak çıkarmamak gerekiyor. 10 gün içerisinde sağlık kuruluşuna başvurmak gerekiyor. Bunun temelinde yayım ve ilaçlama geliyor" dedi.
Mahmutoğulları hayvanlar üzerine yapılan ilaçlamanın daha etkili sonuçlar verdiğini söyledi.
Sağlık Bakanlığı'nın kene ile mücadele konusunda sprey dağıtıp dağıtmayacağının sorulması üzerine Bakanlık Müsteşarı Nihat Tosun da, geçen yıl riskli alanlarda ücretsiz olarak sprey dağıttıklarını söyledi. Bu yıl da 15 ilde toplam bin 200 yerleşim yerinde toplam 600 bin kişiye eğitim verileceğini ve spreylerin ücretsiz olarak verileceğini kaydetti. Tosun spreylerin üç hafta kadar etkisinin sürdüğünü belirtti.